Yaprakların yavaş yavaş sararıp dökülmeye başladığı bu günlerde sert ve serin esen kuzey rüzgarları yeni başlamakta olan göçün en büyük habercisi. Bazen o kadar çok benzetiyorum ki şu deniz ve kara avını birbirine, inanın ikisi de aynı.

Saroz’lu balıkçılar “sabah sizlerin tüfekleri bıldırcına patlamaya başladığı an bizimde ağlarımızda illaki lüfer olur” derlerdi. Çünkü isini de harekete geçiren sonbaharın sert ve serin esen kuzey rüzgarlarıdır.

2005 – 2006 sezonu tam iyi dileklerle başlarken kuş gribi geldi kapımıza dayandı. Bende kara avcılığından kalan boşluğu deniz avcılığı üzerinde yoğunlaştırdım. Şu günlerde kuzeyde su sıcaklığı 17 °C . Ekim ayı olması nedeniyle Çipura, Lüfer ve palamut göçünün en hızlı olduğu günlerdeyiz.

Bu günden sonra yazlık elbiselerimizi rafa kaldırmanın zamanı geldi. 5.5 – 6 ve 7 mm açık hücre ( Open Cell ) elbiseler kış avı için ideal. Avlanma şekli ise derin sulardan sığ sulara döndüğü için suyun içinde ağır kurşun kullanmak gerekir. Eğer bu işe yeni başlıyorsanız sizin için en verimli av mevsimi şimdi başlıyor. Bu zamandan sonra balık türleri sürüler halinde sığ sulara akın ederler. Zıpkınla balık avında en önemli kural suyun içinde çok sessiz ve yavaş hareket etmektir. Bununla birlikte bulunduğumuz meradaki taşlık, erişte yosunluk, ufak ufak çıkmış taşlık burunlar hem balık popülasyonu açısından hem de avcının suyun altında kamufle olması açısından çok önemlidir. Bu yerlerde çok verimli avlar çıkarabiliriz. Herkesin suyun içinde balık çağırma diye tabir ettiği yöntem esasında etrafımızda sizin takip eden balıkların sudaki bu değişik nesneyi merak edip üzerinize doğru yönelmesidir. Balıklar sudaki bütün hareketleri gözlerler. İşte bu sığ sulardaki erişte yosunluk ve uzanan taşlık burunlar avcıyı iyi sakladığı için çok verimli avlar yapabiliriz. Bunun için suyun içinde sessiz kalıp yukarıyla bağlantımızı tamamen kesip kendimizi onların dünyasında hissetmeliyiz. Bu avlanma yöntemi gezer agaşon yöntemidir. Sesle de balık çağırılır. Yalnız, zıpkıncıların vurduğu balıkların çoğu ses çıkarmadan ve balıkları görmeden avlanır. Bunun için balıkların olabileceği yerlere zaman içerisinde dikkat edip o yerlere sessiz ve iyi kamufle olarak agaşon yapılmalıdır. Sığlıklar denizin içine uzun mesafeler halinde gidiyorsa bu meralarda kıyıya dönük yapılan bekleyişlerde çok daha verimli avlar yapılır. Çünkü balıklar kıyıdan açığa doğru çok daha cesur hareket ederler. Sığ sularda yatıp balık beklemek için üzerimizde nefesinizi tuttuğunuz anda bizi suyun içine batacak şekilde kurşun takmamız gerekmektedir. Çünkü avımız bizi bazen yarım metre suda karşılayabilir. Kış avları için sırt kurşunu ve ayak kurşunu takmak zıpkıncının lehinedir, bu avlanma yöntemi sığ sularda yapılan avcılıktır. Suyun altında yapılacak olan en ufak bir ses örneğin kurşunların taşa çarpması, zıpkını çevirirken biryerlere çarpması veya avcının haraket etmesi gelen balığın ani bir şekilde kaçmasına neden olur. Gerekmedikçe pozisyon değiştirmeyin ve yatıp bekleyeceğiniz yeri uzaktan gözlemleyip çok sessiz yaklaşıp nefeslendikten sonra beklemenizi yapın. Berrak sular zıpkınla balık avı için en uygun sulardır. Bu sularda 100’lük tüfek kullanılması avcının lehinedir. Eğer bulanık suda avlanıyorsanız 75’lik tüfek şansınızı daha da arttırır. Sığ sularda dalacağımız zaman şnorkeli ağzımızdan çıkarmamız dalarken çıkacak olan sesi azaltacaktır. Bu da zıpkıncılar arasında kural olarak görülmektedir.

Zıpkınla balık avcılığında beni en çok etkiliyen özellik bu işe yeni başlayanların en kısa zamanda hayal edemeyecekleri balıkları vurmaları olmuştur. Çünkü bu işin bütün metodları herkes tarafından biliniyor. Malzemeler eskisi gibi pahalı değil. Haftanın her günü serbest. Kara avcılığındaki gibi insanın özgürlüğünü kısıtlayacak belirli av günleri yok. Kural ve limitlere uyulduğu takdirde yılın 12 ayı serbest. Yukarıda anlatmaya çılştığımız sığ suda yapılan avcılık en kolay ve en verimli avcılıklardan biridir. Bu işe yeni başlayanların suyun altında uzun süre nefes tutamama problemleri olabilir, yavaş hareket edip düzenli nefes alındığı takdirde kurşun ağırlığınız da dengeli ise 20 sn’de bile çok iri trofelerle hiç ummadığınız yerde karşılaşabilirsiniz. Benim tavsiyem bu günlerde bu işe merakları var ise malzeme alımında onlara yardımcı olacak tanıdıkları vasıtasıyla bilinçli malzeme alındıktan sonra kendilerini içlerindeki amatör ruhu kaybetmeden bir an önce bu spora başlamaları bence en önemli aydır. Çünkü balık popülasyonunun en hızlı olduğu zamandayız. Havanın kış olması sizi etkilemesin sudan çıktıktan sonra en kısa zamanda üstünüzü değiştirdiğiniz takdirde bu işin hiçbir tehlikesinin olmadığını yıllardan beri biliyoruz.

Zıpkınla balık avının her anı adrenalin yüklüdür. Suyun içinde balık beklerken bazen binlerce balıkla karşılaşabiliriz, bu işin en zevkli yanı da budur. Su altının bu gizemli dünyasında buluşmak üzere hepiniz sağlıcakla kalın, sağlıkla dalın.